Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış oturumunda 31 Mart seçiminde başarı gösteren ve ilk 5'e giren büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlarını da ödüllendirdi.

Erdoğan, bu kapsamda, 31 Mart yerel seçimlerinde il belediyeleri arasında yüzde 72.99 oy oranıyla partisinin Türkiye Birinciliğini kazanan Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin'e ödülünü verdi. 

Erdoğan, ilçe belediyeleri arasında ilk 5'e giren ve Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer'e de ödülünü verdi.

"Hiç kimsenin şahsi ajandası Türkiye'nin ve AK Parti'nin misyonunun önüne geçemez"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Gerek partide gerek yönetimde, bizimle birlikte yol yürüyen her bir arkadaşımızın milletimizin tamamına karşı sorumlu olduğunun bilinciyle hareket etmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

Belediye başkanlarından vatandaşlarla kucaklaşmalarını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti: "AK Parti'nin bir genel merkez yöneticisi, teşkilat mensubu, milletvekili, belediye başkanı yanlış yaparsa bu tüm patiye zarar veriyor. Bakanlarımız, bürokratlarımız yanlış yaptığında bunun sonuçları hepimizi etkiliyor. Öyleyse gerek partide gerek yönetimde, bizimle birlikte yol yürüyen her bir arkadaşımızın milletimizin tamamına karşı sorumlu olduğunun bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Hiç kimsenin şahsi ajandası, Türkiye'nin ve artık kaderi ülkemizle bütünleşmiş olan AK Parti'nin misyonunun önüne geçemez. Kendisini ülkesinden ve partisinden büyük görerek bu yolda yürümeye kalkanlar zaten baştan kaybetmiştir. Böylelerinin Türkiye'ye ve AK Parti'ye kaybettirmesine de izin veremeyiz. Bunun için tüm arkadaşlarımdan oturmalarına, kalkmalarına, konuşmalarına, çevrelerine, işlerine, güçlerine dikkat etmelerini istiyorum. Daha da ileri gidiyorum, kimlerle oturuyorsunuz, kimlerle kalkıyorsunuz buna da çok dikkat etmeniz lazım. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Bir diğeri de bütün bunlarla beraber eğer bizler hakikaten bu tür insanlarla beraber oturup kalkarsak bunun bedelini bize halk ağır ödetir. Onun için bunlara da çok dikkat edeceğiz. Terör tehdidi altındaki ülkemizde devlet yöneticilerinin, parti yöneticilerimizin can güvenliklerini elbette sağlayacağız ama asla bunu bir saltanat haline dönüştürmeyeceğiz. Vatandaşa karşı etrafımızda etten duvar örülmesine asla izin vermeyeceğiz. Ülkemizdeki her fert gibi kendi çevremizdeki insanların da iş yapma, kazanma hakkı olduğunu bileceğiz ama kesinlikle bu ilişkilerin, kayırmacılığın, haksız kazancın vesilesi haline gelmesine rıza göstermeyeceğiz."