Covid-19 pandemi ilanının ardından artık bundan böyle yaşam koşullarını değiştireceği için; bazı yaşam şekillerini de değiştirmek zorunda kalacağız.

Beni ilgilendiren tarımsal yönümüzdür. Artık piyasa ekonomisi modelinden kısmen değişikliğe gidilmeli.

Örneğin; Tarım, artık özel sektöre bırakılmamalı veya hareket alanı kısıtlı olmalı. Yani bütün hareketleri bir merkezden kontrol edilmeli veya tamamen el çektirilmeli.

Bir kere tarım ürünleri sınıflandırılmalı, depolanabilir ürünler ile yaş sebze meyve gibi.

Depolanabilirlerin mutlaka kamu tarafından pazarlanması depolanması gerekmektedir. Yaş sebze meyve özel sektöre bırakılabilir.

Üretici birlikleri Tarım Kredi Koop. veya Ziraat Odalarına tabii ki önce bunları da bir alan çerçevesinde eğitip donatmak suretiyle bunlarla da yönetilebilir.

Eskiden Toprak Mahsulleri Ofisi vardı, her ilçede veya her bölgeyi temsilen bulunurlardı.

Depolanabilir temel gıda maddelerinin devlet eliyle tek bir merkezden hareketi sağlanabilir.

ARTIK BUNDAN BÖYLE ÖNCELİK TEMEL GIDA MADDESİNDE OLACAĞINI ASLA UNUTMAYALIM

- Öncelikli olarak da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesinin ön gördüğü toprak politikasına yeniden dönülmeli.

- İl tarım teşkilatı yeniden yapılandırılıp duruma hakim olunmalı.

- Evrak işini çiftçinin beyanına bırakılmalı, bunu çiftçi örgütlerince tanzim ettirilmeli.

- Tarım teşkilatı yerinde, tarlada, bahçede görmeli nihai sonucu.

Kısacası bildiğim gördüğüm şey. Bu tarım politikası değişmelidir.

Herkes görüş beyan etmeli, tartışılmalı, yol bulunmalı; çünkü dünyayı yorduk, dünyanın sahibi bir dakika durun dedi ve dünyayı revizyona aldı.

Ne olacağı meçhul demek istedim. Kalın sağlıcakla

Turan KABAOĞLU – Ardeşen Ziraat Odası Başkanı