Özel sektörün çiftçiyi emekçiyi sömüren bir düzen kurduğunu iddia eden Özsoy, özel sektör firmalarının ortak hareket ederek uyguladıkları bu alım politikası ile kendi kuyularını kazdıklarını söyledi.

Dini duyguların yoğun yaşandığı, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında, 1,80 -2,00 TL'ye  alım yapan özel sektörün üreticiyi mağdur ederek haram yediğini ifade eden Özsoy,  "Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yaş çay bedelini 2.90 TL olarak açıkladı. Birkaç gün sonra  özel sektörler %50'lere varan düşük fiyatlarla alım yaparak kampanyayı açtı. Hangi vicdanla çiftçinin emekçinin hakkını çalıyorsunuz. Bu ramazan günü 2.90 tl olan yaş çayı 1.80 tl ’den satın alıp, çiftçinin sırtından %50’den fazla kazanarak sofralarınıza ve boğazınıza haram lokma sokuyorsunuz. Elinizi vicdanınıza koyup bir daha düşünün. Fabrikalarınızı çalıştırıyor üretim yapıyorsanız, her yıl kapasitenizi arttırıyorsanız bugün yok etmeye çalıştığınız çay üreticisinin sayesindedir. Çiftçimizin yaşaması, üretime devam etmesi demek; fabrikalarınızın yaşaması ve üretime devam etmesi demektir"dedi.

ÇAY ÜRETİCİSİ İSYAN EDİYOR

Maliyetin altında çay satarak üretimin devam edemeyeceğini  ve bu durumuna çay üreticisinin isyan ettiğini belirten Özsoy, "Çiftçimiz özel sektöre ürünü tarlada kalmasın diye hasat yapıp satıyor. Özel sektör elini değmeden çiftçinin sırtından %50 kazanıyor.Yıllardır sektör sıkıntıda dediniz. Biz kazanmadan üretip size kazandırdık. Fabrikalarınızın üretim kapasitesini büyüttünüz devasa fabrikalara sahip oldunuz. Şimdi vefa borcunuzu ödemeniz gerekirken çiftçiye ihanet ediyorsunuz"dedi.

TÜM STK'LAR ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMALIDIR

Özel sektör firmalarının bu alım politikasına karşı bölgedeki ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarının tepki göstermesi gerektiğini ifade eden Özsoy, şunları aktardı:

" Rize Ticaret Borsası ve Ulusal Çay Konseyi Başkanı Mehmet Erdoğan ‘’Çay-kur kuru çaya zam yapmazsa önümüzdeki günlerde yaş çay fiyatlarını daha da düşüreceklerini’’ belirtti. Gerekçeyi ‘’ özel sektörün de ayakta durması gerektiği’’ olarak açıkladı. Sayın Erdoğan, ayakta durmak için sizi ayakta tutanları yıkmak doğru bir yöntem değildir. Özel sektör ayakta durmak için çalışarak ve emek sarf ederek elde edilen üretimden ve pazarlamadan kazanmak yerine kolay olan çiftçinin sırtından kazanmayı seçmiştir. Çay sektöründe bir ilki başardınız. Büyük-küçük, güçlü-zayıf bütün firmalar ucuz çay alma konusunda hepiniz çok başarılısınız. Eğer fabrikalarınızda üretim yapmanızı sağlayan çiftçiye değer veriyorsanız ve çiftçinin gözünde değerli olmak istiyorsanız; zor olan ama doğru olan çiftçinin hakkı olanı ödeyerek, üretim ve pazarlamada doğru politikalar, kampanyalar yaparak kazanmak için çalışmalar yapın.Sanayici ve üretici ortaktır. Ortaklıktaki adaleti acilen sağlamalısınız. Unutmayın!  Bizim kayıklarımız batarsa sizin de gemileriniz batar.Bu bölgede çay sektöründe üretimi sürdürmek istiyorsanız çiftçinin sırtından değil fabrikalarınızdaki üretimden ve pazarlamadan kazandıklarınızla yetinmelisiniz."

SÖMÜRÜ DÜZENİNE SESSİZ KALMAYACAĞIZ

Bu adaletsizliğe kurulan sömürü düzenine sesiz kamayacaklarını ve Artık yeter diyen Özsoy, " Önce hükümet, sonra tüm Türkiye ve dünya, haklı sesimizi duyana kadar bağıracağız.1.sürgün bitmeden çok acil Tarım ve Orman Bakanlığı çay üreticisinin sıkıntılarını masaya yatırmalıdır. T.C. Cumhurbaşkanının resmi kayıtlı çay üreticisi olduğu bir ülkede çay kanunu düzenlenmesi için çalışmaların yıllardır devam ediyor olması içler acısı bir tablodur.Çiftçimizin oylarıyla seçilmiş meclis istediğinde gece yarısında toplanıp kararlar alabiliyorsa; ortada 1 milyon insanın mağduriyeti söz konusu olduğundan Çay Bölgesi Ziraat Odaları olarak 210 Bin üreticimiz ve bu sektörden evine ekmek götüren 1 Milyon bölge insanı adına çay üreticisini koruyan taban fiyatı altında çay alımını önleyen kanun çıkana kadar susmayacağız " dedi