Kalyoncu, 40 yıl önce Almanya'ya giderek lokanta işletmeciliğine başladı. Son yıllarda sıkça Türkiye'ye gelen Kalyoncu, memleketi Rize'nin Kırklartepe köyünde ev yaptırarak yaz aylarını burada geçirmeye başladı. Köyde yaşamaya iyice alışan Kalyoncu, lokantasını satarak birkaç ay önce eşi Zeliha Kalyoncu ile köye yerleşti. Almanya'da bulunduğu dönemde yaşadığı mahallede eğitim amacı ile üç kütüphane açılmasını sağlayan Kalyoncu, kapanan köy okulunun yerine de köylülerin isteği ile kütüphane kurmaya karar verdi. Eşi Zeliha Kalyoncu'nun da desteği ile üç yıl süren çalışmanın ardından Nazım Kalyoncu, iki katlı okulu kütüphaneye dönüştürdü.Kalyoncu'nun "Sevgi" adını verdiği kütüphanede 6 bilgisayar, 2 bilardo masası, kadınların eğitim alabileceği derslik ve kafeterya da bulunuyor.
Hayırsever, yapının üst katındaki bir bölümü düğün ve toplantı salonuna dönüştürmek için çalışmalarını sürdürüyor. Burada ücretsiz olarak köy düğünleri ve toplantılar yapılabilecek."Tek amacım hiç karşılıksız insanlara güzellikleri ulaştırmak"
İlkokul mezunu olan Kalyoncu, AA muhabirine, 1993 yılında okuduğu bir kitap ile dünyaya bakış açısının değiştiğini, bu dönemden sonra kendisini geliştirerek her gün kitap okumaya özen gösterdiğini söyledi.Kendisinin de okuduğu ilkokulun kapanması dolayısıyla üzüldüğünü anlatan Kalyoncu, köylünün de isteği ile yetkililerle görüşerek iki katlı okulu kütüphaneye dönüştürmeye karar verdiğini anlattı.
Kalyoncu, üç yıldır bu proje üzerinde çalıştığını ve mutlu olduğunu belirterek, "Böyle bir hizmeti şans olarak görüyorum. Tek amacım hiç karşılıksız, insanlara güzellikleri ulaştırmak. Doğduğum köye gelme imkanı oluşunca böyle bir altyapının olduğu söylendi. Okulu Milli Eğitim Müdürlüğünden kiraladım. Hizmetimi kimseden bir şey beklemeden yapıyorum." dedi.
"Sevgi" kelimesinin hayatında çok büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kalyoncu, "Bu nedenle kütüphanenin adını da Sevgi Kütüphanesi koydum. Sevgi her şeyin ilacı. İnsanlığın ilacı. Okuduğum bütün kitaplar da 'sevgi' der. Sevgi paylaştıkça çoğaldığı için bu hizmet yolunda ilerliyorum." diye konuştu.
Kalyoncu, kütüphanenin kitap sayısını artırmak için çalıştıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Kütüphanemizde şu anda yaklaşık 1500 kitap var. 15 gün içerisinde bir kamyon dolusu kitap gelecek. Gençler, çocuklar, her kesimden insanın okuyabileceği kitaplar olacak. Gençler burada eğitimlerini alabilecek. Okumaya başladığım 1993 yılından itibaren hayatımdaki doğrular çok büyük noktaya ulaştı. Okumak ve doğruluk, beni severek, huzurlu yaşattı. Zenginliğin ve fakirliğin en üst noktasını yaşadım. Gönlündeki sevgiyi bulmadan huzur bulamazsın."
Günün büyük bölümünü kütüphanede geçiren köy sakinlerinden Berat Doğru ise pandemi sürecinde gidebilecekleri yer olmadığı için zorlandığını, kütüphanenin açılması ile birlikte iki aydır kütüphanede keyifli vakit geçirdiğini söyledi.
Fatih Taşçılar da kütüphane açılana kadar telefon bağımlısı olduğunu, artık kütüphanede bilardo oynayarak, kitap okuyarak, internette araştırmalar yaparak zamanını değerlendirdiğini aktardı.